Buñuel Sinemasına Dair Yeni Bir Kitap: Luis Buñuel Sinemasında Ölüm ve Erotizm Birliği

Luis Buñuel’in muzır sinema dili üzerine düşünmek isteyenler için Evrim Nacar’ın kaleme aldığı Luis Buñuel Sinemasında Ölüm ve Erotizm adlı kitap, Agora Kitaplığı’ndan yayınlandı.

Kitap, sinemasında burjuvaziyi hedef alarak din, aile, devlet, okul gibi toplumsal kurumların rolünü sorgulayan yönetmenin ölümü ve erotizmi uzlaştıran tavrının izini Battaille’in düşünceleri üzerinden sürüyor. Tartışma, arzunun karanlık nesnesinin ölü bedende dahi hayatta olanı cezbettiği, yaşayan öznenin ölüden daha karanlık olmadığı yönünde genişletiliyor.

Luis Buñuel Sinemasında Ölüm ve Erotizm, Buñuel sinemasında karşımıza çıkan karakterlerin ölümü ve erotizmi buluşturan eylemlerinin kuramsal çehresini, antropolog ve yazar Georges Bataille’a dayandırıyor. Yazara göre “erotizmin nihai anlamı ölümdür”. Pornografi “an”dan sonra kaçıp gider, erotizmin ise eyleme ihtiyacı yoktur. Erotizm devam edendir, uzlaşmadır, yaşam ve ölüm arasında konumlanandır. Luis Buñuel sineması, insanı sınırlayan düşüncelerin parçalanması koşuluyla insanın özünde yer alan şiddeti  “gülme”yle açığa çıkarır. Bataille’a göre insan, ölüme karşı hayvansı acizliğini “akıl” yoluyla gizlemeye çalışır. Onu hayvandan ayıran tek gerçeklik ise erotizmdir. Arzuda temellenen bu gerçeklikle, insan arzunun ve ölümlülüğün ruhunda bıraktığı izleri düşünür. Arzunun sürekliliği ölümün gücünü kırarken, ölüm ve erotizm birliği kurulur.

Bataille ölüm ve erotizm birliğini, Lascaux mağaralarında bulunan ve M.Ö. 13.500 civarında tarihlenen fresklere dayandırır. Bataille’ın incelediği “kuş kafalı insan” freski, insanın ve bir bizonun ölüm karşısında birbirine yaklaştığı bir sahneyi betimler. İnsan, ölüm anında erekte olmuş şekilde temsil edilir. Buñuel tam da bu noktada Bataille gibi cinselliği kötüleyen zihniyete karşı kötüyü ve şiddeti arzu uzatıcı olarak görür.

Luis Buñuel Sinemasında Ölüm ve Erotizm Birliği, Buñuel’in kariyerinde farklı dönemlere denk düşen dört filmde, ölümün erotizme bağlanma noktasını irdeler: Bir Endülüs Köpeği (1929), Viridiana (1961), Gündüz Güzeli (1967) ve Özgürlük Hayaleti (1974).

Bir cevap yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.