- Ekin Can Göksoy’un Kısa Filmi “Müşterek Dostumuz” İçin Sanatçılardan Destek - 8 Temmuz 2021
- Tom of Finland: Bastırılmış Arzu, Başarısız Erkeklik - 6 Haziran 2021
- Mimari Bir Bakış: Atatürk Evleri - 18 Mayıs 2021
- Tarık Akan’ı Beyazperdede Seyrettiğimiz Son Film: Deli Deli Olma (2009) - 9 Nisan 2021
- Buñuel Sinemasına Dair Yeni Bir Kitap: Luis Buñuel Sinemasında Ölüm ve Erotizm Birliği - 22 Kasım 2020
- Chris Killip’in Fotoğrafları: İşçiler, Yoksulluk, Endüstriyel Düşüş - 18 Ekim 2020
- Eğlenceli, Tüylü, İlham Verici: Karadağ Kedi Müzesi - 31 Ekim 2019
- 38. İstanbul Film Festivali’nden Belgesel Önerileri - 8 Nisan 2019
- Bir Dijital Manipülatör: K. Cem Çelik - 15 Aralık 2018
- Netflix Türkiye’de İzleyebileceğiniz Birbirinden Orijinal 7 Anime - 2 Aralık 2018
38. İstanbul Film Festivali bu yıl belgesel seçkisinde güçlü karakterlere sahip, dünya festivallerini dolaşan yerli ve yabancı yapımları ağırlıyor.
Beloved (Canım, 2018, yön: Yaser Talebi)
İran’ın Elburz Dağları’nda varlığını ineklerine adayarak yaşamını sürdüren seksen yaşındaki yalnız bir kadının, Firuze’nin hikâyesini anlatan yönetmen Yaser Talebi, mütevazı bir hayatın ve “yaşamak” denilenin şifrelerini Firuze’den yola çıkarak aktarıyor. Zorlu bir hayat süren bu güçlü kadın, türkü ve ağıtlarıyla doğanın sesine eşlik ediyor.
El Pepe A Supreme Life (El Pepe, Yüce Bir Yaşam, 2018, yön: Emir Kusturica)
Emir Kusturica imzasını taşıyan belgesel, 2010-2015 yılları arasında Uruguay’ın devlet başkanlığını yapan José Mujica’nın halkına adanmışlığını, coşkulu ve duygusal bir dille ülkenin gerçeklerini harmanlayarak aktarıyor. “Dünyanın en yoksul devlet başkanı” olarak bilinen “El Pepe”, mütevazı duruşundan ödün vermeyen bir kahraman portresi sunuyor.
The Man Who Stole Banksy (Banksy’yi Çalan Adam, 2018, yön: Marco Proserpio)
Her işiyle yeni bir gündem yaratmayı başaran sokak sanatçısı Banksy’nin 2007’de Filistin’de çizdiği duvar resmindeki eşek, bir İsrail askeri tarafından kimlik kontrolünden geçirilmişti. Ardından bir taksi şoförü resmin olduğu duvarı eBay üzerinden satmıştı. Bu olaydan yola çıkan belgeselde sokak sanatının dünü, bugünü ve yarını, sanat ve sermaye ekseninde tartışılıyor.
Kâzım (2018, yön: Dilek Kaya)
70’lerin mektuplarından yola çıkarak İzmir’den Artvin’e nostaljik bir yolculuk kurgulayan yönetmen Dilek Kaya’nın belgeselinde esas kişi Kâzım. Meraklı ve hayat enerjisi yüksek olan bu gencin 1974 yılında on dokuz yaşındayken dağ tırmanışı esnasında öldüğü tesadüfen öğreniliyor. Bu düzlemden genel resme ulaşan belgesel, Kâzım’ı tanıyan kişilerle hikâyenin yeniden kurgulanmasını sağlıyor.
Yaz Kış Demeden (2019, yön: Zeynep Güzel)
Zeynep Güzel’in geçmiş travması, kayıp ve aidiyet kavramları etrafında Türkiye Ermenistan ekseninde yaptığı geziler, Aşot ve Karin’le birlikte geçmişe yaptığı bir yolculuğa dönüşüyor. Ermenistan ile bağları keşfeden yönetmen şimdinin ve geleceğin belirsizliklerini de ortadan kaldırmaya yönelik önemli çözümlere ulaşıyor.
Vargit Zamanı (2018, yön: Orhan Tekeoğlu)
İneği ve buzağıyla yaylada yaşayan seksen yaşındaki Hasan, Beloved’ın Firuze’sini akla getiriyor. Hasan’ın hasta oğlu Erdoğan, yayladaki ahşap evde rüzgârın sesiyle birkaç gece uyumak isteyince Hasan oğlunun bu son isteğini yerine getirmek için kolları sıvıyor; hem geçmiş zamanı telafi etmek hem de son bir kez babalık vazifesini yerine getirmek için.