Mimari Bir Bakış: Atatürk Evleri

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk, askeri ve siyasi yaşamı boyunca gezi, görüşme, kongre ve devlet ile ilgili kararlar almak amacıyla Anadolu’ya çok sayıda seyahat gerçekleştirmişti. Bu ziyaretler esnasında kısa sürelerde kaldığı evlerin büyük bir kısmı günümüzde müze olarak koruma altına alınmıştır.

Atatürk evleri arasından bazıları mülk sahipleri ya da yörenin yerel yönetimleri tarafından Atatürk’e öncelikle tahsis, sonrasında hediye edilmişti. Atatürk ise bu taşınmazları vasiyeti aracılığıyla Hazine’ye bağışlamıştı. Bursa Belediyesi tarafından 1923’te, Samsun Belediyesi tarafından 1924’te, Erzurum İl Özel İdaresi ve Diyarbakır Belediyesi tarafından 1926’da, İzmir Belediyesi tarafından 1927’de, Trabzon İl Özel İdaresi ve İstanbul Belediyesi tarafından 1931’de bu illerde bulunan köşk veya evler kendisine hediye edilmişti.

Bu yazı, farklı illerdeki Atatürk evleri arasından mimari açıdan dikkat çekici olanları listeliyor.

Trabzon Atatürk Evi

Atatürk, mülklerini Hazine’ye bağışladığını belirttiği 11 Haziran 1937 tarihli yazıyı, İsmet İnönü’ye gönderir. Kendisine eşlik eden heyete “Hayatımın anımsayabildiğim en sevinçli dakikalarını yaşıyorum.” dediği bu tarihi köşk, günümüzde Trabzon’un en dikkat çekici yapılarından biridir. Atatürk, vasiyetini belirlediği bu köşkte yine heyetine şu sözleri dile getirir: “İnsanın serveti kendi manevi kişiliğinde olmalıdır. Ben büyük milletime daha çok şeyler vermek istiyorum.”

Batı Rönesans mimarisinin izlerini taşıyan yapı, 19. yüzyıl başlarında Trabzon’un mesirelik bölgesi Soğuksu sırtlarında, Rum kökenli bir Trabzonlu olan banker Konstantin Kabayanidis tarafından yazlık ev olarak yaptırılır. Köşkün giriş katında oturma odası, dinlenme odası, yemek odası ve misafir odası bulunur. Birinci katta çalışma odası, büyük yatak odası, bekleme odası ve toplantı odası vardır. İkinci katta ise iki küçük oda mevcuttur. Köşkün dış cephesinde taş, iç cephesinde ise tuğla kullanılır. Katlarında karo bulunan yapının tavanları ampir tarzda alçı süslemelidir. Atatürk evleri arasında dikkat çeken yapının “veranda” ismiyle anılan bölümündeki döşemenin altında yakın tarihte bir sığınak keşfedilmiştir. Yapıya yakın çam ormanlarının içindeki dehlize ulaşan bu sığınak 150 metre uzunluğundadır ve üç odalıdır.

İstanbul Florya Atatürk Köşkü

Geçmişte sayfiye yeri olarak tercih edilen Marmara Denizi kıyısındaki Florya, Atatürk tarafından sevilen bir muhitti. Köşk de Atatürk’ün sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine kendisinin bu bölgeyi sevdiğini bilen doktoru Neşet Ömer’in tavsiyesiyle İstanbul Belediyesi tarafından yapılmıştı. Projesi mimar Seyfi Arkan tarafından gerçekleştirilen köşk, 43 gün gibi kısa bir sürede tamamlanarak 14 Ağustos 1935 tarihinde kullanıma açılmıştı.

Cumhuriyet tarihinin ilk eserlerinden biri olan Deniz Köşkü, Atatürk tarafından 28 Mayıs 1938 tarihinde son kez kullanılır. Öncesinde de Atatürk’ün bilimsel toplantılar gerçekleştirip devlet liderlerini ağırladığı bir tesis olur. Bauhaus tarzındaki tek katlı ahşap yapı, deniz tabanına çakılan 320 adet çelik konstrüktif ayak üzerine yerleştirilir. Kıyıya, 90 metre uzunluğunda, eğimi az bir rampa köprü ile bağlanır. Çağdaş mimari öğelerin izlerini taşıyan L biçimli geometrik ahşap yapıda, kantar işlevli koltuk türü mobilyalar ve aydınlatma armatürleri kaplı geniş bir salon, ceviz ve kuşgözü karışımı kaplamaya sahip kütüphane odası, Art Deco tarzında dinlenme ve yatak odaları, özel banyo mevcuttur.

Ayrıca köşkün Florya Halk Plajı’nın hemen yanında oluşu, Atatürk’ü halka yakın kılmış ve buraya gelen ziyaretçilerle birlikte denize girmesine vesile olmuştur. Köşkün geniş çaplı restorasyonu esnasında özgün dokusu bozularak bir kısmı betonarme olarak değiştirilmiştir.

Kaynak: Salt Research

Bursa Atatürk Evi

Atatürk’ün 1922–1938 yılları arasındaki Bursa ziyaretlerinde konakladığı bu köşk, mimar Miralay Mehmet Bey tarafından yapılır. Bursa’nın meşhur Çekirge Caddesi üzerinde konumlanan yapının tamamlanması 1895 yılına denk gelir. Dönemin belediye başkanı Hasan Sami Bey’in girişimleriyle belediye tarafından satın alınarak Atatürk’e armağan edilir, sonrasında tekrar devlete rücu eder.

Fotoğraf: Engin Çakır – Dergi Bursa

Geniş bir bahçe içerisinde bulunan köşk, çatı katı dâhil üç katlıdır. 19. yüzyıl Fransız mimari üslubundan etkilenerek inşa edilen bina; balkonlarının, alınlık saçaklarının ve akroterlerinin ince ahşap işçiliğinden de görülebileceği üzere kagir bir yapı özelliği taşır. Bahçesinin doğu bölümünde, iç tarafı ve çatısı kalem işi ile bezenmiş bir kameriye bulunur. Köşkün bahçesine giriş, mermerden yapılmış geniş merdivenlerle sağlanır. Köşkün bodrum katı mutfak işleri için ayrılmış, giriş katının sağ tarafında kabul salonu, sol tarafında yemek salonu ve buraya açılan bir dinlenme odası bulunur.

Atatürk, bu binayı en son 1938 yılının Şubat ayındaki bir gezisinde, onuruna verilen baloya katılımı sebebiyle kullanmıştır.

Ankara Çankaya Atatürk Köşkü –  Müze Köşk

Atatürk, Ankara’ya geldiği 27 Aralık 1919 tarihinden itibaren Ziraat Okulu, günümüzde Ankara Milli Mücadele İstasyon Atatürk Evi olarak bilinen binalarda ikamet eder. Fakat hayatı boyunca en uzun süre yaşadığı yer olarak bilinen Çankaya’daki bağ evi ayrı bir önem taşır.

Bugün Müze Köşk olarak bilinen yapının girişinde şu bilgilere rastlarız:

“Eski bir bağ evidir. Ankaralı Bulgurluzade Mehmet ve Rıfat Beyler tarafından satın alınmış olup, 1921 yılı başlarında Ankara Müftüsü Hoca Rıfat Börekçi”nin önderliğinde Ankara halkı adına Atatürk’’e armağan edilmiştir. Atatürk tarafından ordu namına devir ve ferağ edilmesi üzerine ‘Ordu Köşkü’ adını almıştır.”

Atatürk 29 Ocak 1923 tarihinde Latife Uşşakî ile evlendikten sonra yine kendisinin isteği üzerine Mimar Mehmet Vedat Tek tarafından Köşk’e ilave alanlar ve birtakım düzenlemeler yapılır. Ön tarafa camekânlı giriş, arkaya uzunlamasına bir ofis ve mutfak, yan tarafa ise kule ilave edilir. Bu Atatürk evi, 1932 Haziran ayına kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak kullanılır.

Binanın tavanları Türk süsleme sanatının nadide örneklerini taşır. Yine bu köşkte, Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa tarafından Atatürk’e hediye edilen mobilya takımı, Hüseyin Avni Lifij’in 1922 tarihli, üzeri eski harflerle imzalanmış Ağlayan Kadın tablosu gibi değerli eserler bulunur. 

Sivas Kongre Binası Atatürk ve Etnografya Müzesi

Günümüzde müze olarak kullanılan bu tarihi yapı Sivas Valisi Mazlum Paşazade Mehmet Memduh Bey tarafından Mülkî İdâdî binası olarak inşa ettirilir. Yapımı 1892 yılında tamamlanır. Geç Osmanlı Dönemi’nin nadide sivil mimarlık örneklerinden biri olur. Yapı dikdörtgen planlı, üç katlı olup bir de iç avlusu bulunur. Dış cephelerinde moloz ve kesme taş, iç mekânlarda ise ahşap ana malzeme olarak kullanılır. Bodrum kat ve zemin kat pencereleri yuvarlak kemerli olup üst kat pencereleri üçgen alınlıklıdır.

Fotoğraf: Arkitera Arşiv

Atatürk, 2 Eylül – 18 Aralık 1919 tarihlerinde bu binayı Millî Mücadele Karargâhı hâline getirerek meşhur Sivas Kongresi’ni düzenlemiştir.

Ayrıca bknz.: Kayseri Atatürk Evi, Erzurum Atatürk Evi, Silvan Atatürk Evi, Diyarbakır Atatürk Köşkü, Atatürk Orman Çiftliği Evi, Yalova Yürüyen Köşk, Silifke Atatürk Evi, Mersin Atatürk Evi, Sakarya Atatürk Müzesi, Ankara Milli Mücadele İstasyon Atatürk Evi.

Kaynak: Salt Research

Kaynakça

Birlik, G. K. (2016). “Trabzon Atatürk Köşkü”. Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, 59, Güz 2016, ss. 51-71.

Arkan, S. (2017). “Florya Deniz Köşkü”. Mimdap, http://mimdap.org/2017/11/florya-deniz-kothku/

Biçer, S. (2018). “Açık Kapı Mimarlık Festivali’nde Atatürk’ü Yaşamak”. Arkitera, https://www.arkitera.com/haber/acik-kapi-mimarlik-festivalinde-ataturku-yasamak/

Koral, B., Ötgün, Ö., Dr. Dönmez, H. (2007). “Atatürk Evleri”, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Ankara: Dösimm Basımevi.

Bir cevap yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.