Maden ocaklarının kapatılması sonrası gençlerin iş bulmak için terk ettiği ve turizmle ayakta kalmaya çalışan Transilvanya’daki bir dağ köyünde geçer. Almanya’da işçi olarak çalışan Matthias (Marin Grigore), oğlunun ormanda yaşadığı bir travma nedeniyle onun için endişelenerek geri döner. Sonrasında bölgeye hizmet eden ekmek fabrikasının etrafında şekillenen toplumsal birikmişlik gün yüzüne çıkacaktır. Arada farklı etnik gruplara mensup karakterlerin iç dünyasına da girilir. Tarihsel yük ve ülkenin politik, ekonomik atmosferi hikâyede belirleyici etkendir.
disiplinlerarası
Vuslat Çamkerten ile Söyleşi: “Anlatmak İstediğim Hikayeler Dilimi Belirler”
Yazar ve illüstratör Vuslat Çamkerten ile kitapları, okur dünyası, hayaletler‘i ve projeleri üzerine konuştuk. Ona Çok Benziyorum isimli ilk romanınızın karakteri Mustafa, hayranlık duyduğu, ülkenin en ünlü yazarlarından Remzi Bayburtlu’nun peşine düşer. Hayattaki karakterlerden, şimdiki zamanlardan kendi karakterlerinizi yakaladığınızı, hatta Mustafa’yı da bir Toronto gezisinde bulduğunuzu düşünürsek, Remzi Bayburtlu’nun esin kaynağı kimdir, böyle biri var […]
Çavdar Tarlasında Bir Münzevi: J. D. Salinger
Çavdar tarlasında nereye gittiğini bilmeden koşturup duran çocukları, uçurumun kenarında bekleyip yakalamak isteyen bir genç vardır. Daha on yedi yaşındadır. Zekâ, öfke, hırs, masumiyet, acı, arzu… Hayat doludur. Göl donunca ördeklerin nereye gittiğini merak eder. Bir işi iyi yaptıktan sonra gösterişe kaçtığınız için, iyi yapmamaya başladığınızı anlayacak kadar da derindir. Çavdar Tarlasında Çocuklar ile sahtelik […]
Hırsız ve Ressam (2020): Hırsızı Anlamalı Mıyız?
Benjamin Ree, Norveçli satranç dâhisi Magnus Carlsen’in henüz on üç yaşında dünya şampiyonluğuna uzanan hikâyesini ele aldığı ilk uzun belgesel projesi Magnus’un (2013) ödülünü almak için Sundance’e gider. Hırsız ve Ressam da burada ortaya çıkar. Ree, ödül törenini beklerken okuduğu bir haber hakkında şunları der: “Sanat eseri hırsızlıklarında sabıkası kabarık olan ülkem Norveç’te bir gazetenin ön sayfasında yine bir resim hırsızlığı haberi dikkatimi çekmişti ve bu konuya eğilmeye karar verdim.”
Ekin Can Göksoy’un Kısa Filmi “Müşterek Dostumuz” İçin Sanatçılardan Destek
Yazar ve sanatçı Ekin Can Göksoy’un hiçbir kurumsal destek almadan çekilen ilk kısa filmi Müşterek Dostumuz için Türkiye ve Finlandiya’da yaşayan sanatçılardan destek geldi. Pandemi koşullarında ortaya çıkan masrafları karşılamak üzere açılan Fongogo kampanyasının ödülleri arasında Larissa Araz ve Zeynep Kaynar’ın bağışladığı eserler de bulunuyor. Sanatçı Ekin Kano da bir eserinin satışından elde edilen geliri […]
Tom of Finland: Bastırılmış Arzu, Başarısız Erkeklik
Tom of Finland (1920-1991) adıyla bilinen sanatçı Touko Laaksonen, 1950’lerde ve 1960’larda oldukça popülerdi. Aşırı kaslı, gerçekliği tersyüz eden erotik erkek çizimleri küresel bir simge hâlini almıştı. Laaksonen’in hiper erkeksi estetiği, Freddie Mercury, Frankie Goes, Village People, moda tasarımcısı Jean-Paul Gaultier ve fotoğraf sanatçıları Robert Mapplethorpe ve Bruce Weber başta olmak üzere pek çok kişiyi […]