Maden ocaklarının kapatılması sonrası gençlerin iş bulmak için terk ettiği ve turizmle ayakta kalmaya çalışan Transilvanya’daki bir dağ köyünde geçer. Almanya’da işçi olarak çalışan Matthias (Marin Grigore), oğlunun ormanda yaşadığı bir travma nedeniyle onun için endişelenerek geri döner. Sonrasında bölgeye hizmet eden ekmek fabrikasının etrafında şekillenen toplumsal birikmişlik gün yüzüne çıkacaktır. Arada farklı etnik gruplara mensup karakterlerin iç dünyasına da girilir. Tarihsel yük ve ülkenin politik, ekonomik atmosferi hikâyede belirleyici etkendir.
güncel
Vuslat Çamkerten ile Söyleşi: “Anlatmak İstediğim Hikayeler Dilimi Belirler”
Yazar ve illüstratör Vuslat Çamkerten ile kitapları, okur dünyası, hayaletler‘i ve projeleri üzerine konuştuk. Ona Çok Benziyorum isimli ilk romanınızın karakteri Mustafa, hayranlık duyduğu, ülkenin en ünlü yazarlarından Remzi Bayburtlu’nun peşine düşer. Hayattaki karakterlerden, şimdiki zamanlardan kendi karakterlerinizi yakaladığınızı, hatta Mustafa’yı da bir Toronto gezisinde bulduğunuzu düşünürsek, Remzi Bayburtlu’nun esin kaynağı kimdir, böyle biri var […]
Vizyona Göz Kırpan Festival Filmleri
İstanbul Film Festivali bir ritüel. Ama giderek pahalılaşan bir ritüel. Burada suçu İKSV’ye atmak en kolayı. Hâlbuki hem ülkedeki alım gücü yıldan yıla azalıyor, hem de bir filmi üretmenin, dağıtmanın ve göstermenin maliyeti artıyor. Ayrıca iş, kişi başı 45 TL’ye bilet almakla da bitmiyor. Bunun ulaşım ücreti ve yanında yeme-içme gideri de var. Bir festival […]
2022 Oscar Ödülleri: Orta Şekerli Filmlerin Gecesi
Oscar sinefillerin suçluluk zevkidir. Popüler kültür öğesi olduğunu, bu yüzden yapılan seçimlerin sanat/beğeni açısından yapılmadığını bilirsin. Önemli olan Hollywood’daki sektörün devamlılığını sağlayacak, maddi ve manevi açılardan onu besleyecek yapımlara ödül vermektir. Bundan dolayı “En İyi Film” kategorisinde ödül yapımcıya verilir. Diğer yandansa şov olduğunu bildiğin bu şaşaalı gösteriyi izlemekten, adayları/kazananları/kaybedenleri eleştirmekten kendini alamazsın. Bu yazı […]
Çavdar Tarlasında Bir Münzevi: J. D. Salinger
Çavdar tarlasında nereye gittiğini bilmeden koşturup duran çocukları, uçurumun kenarında bekleyip yakalamak isteyen bir genç vardır. Daha on yedi yaşındadır. Zekâ, öfke, hırs, masumiyet, acı, arzu… Hayat doludur. Göl donunca ördeklerin nereye gittiğini merak eder. Bir işi iyi yaptıktan sonra gösterişe kaçtığınız için, iyi yapmamaya başladığınızı anlayacak kadar da derindir. Çavdar Tarlasında Çocuklar ile sahtelik […]
The Rover (2014) ve “Çöküş” Üzerine
Animal Kingdom’ın (2010) yönetmeni David Michôd, kendi yazıp yönettiği The Rover filminde Guy Pierce ve Robert Pattison’ın da başarılı performanslarıyla sıkça karşılaştığımız post-apokaliptik filmler serisine derin bir bakış getiriyor. Eğer içinde yaşadığımız toplumun kuralları küresel bir çöküş sonucu bir anda işlemez hâle gelse ne olurdu? Bankalar çalışmaz, kanunlar işlemez, su, petrol ve elektrik bulunamaz, bugünkü […]