- Ekin Can Göksoy’un Kısa Filmi “Müşterek Dostumuz” İçin Sanatçılardan Destek - 8 Temmuz 2021
- Tom of Finland: Bastırılmış Arzu, Başarısız Erkeklik - 6 Haziran 2021
- Mimari Bir Bakış: Atatürk Evleri - 18 Mayıs 2021
- Tarık Akan’ı Beyazperdede Seyrettiğimiz Son Film: Deli Deli Olma (2009) - 9 Nisan 2021
- Buñuel Sinemasına Dair Yeni Bir Kitap: Luis Buñuel Sinemasında Ölüm ve Erotizm Birliği - 22 Kasım 2020
- Chris Killip’in Fotoğrafları: İşçiler, Yoksulluk, Endüstriyel Düşüş - 18 Ekim 2020
- Eğlenceli, Tüylü, İlham Verici: Karadağ Kedi Müzesi - 31 Ekim 2019
- 38. İstanbul Film Festivali’nden Belgesel Önerileri - 8 Nisan 2019
- Bir Dijital Manipülatör: K. Cem Çelik - 15 Aralık 2018
- Netflix Türkiye’de İzleyebileceğiniz Birbirinden Orijinal 7 Anime - 2 Aralık 2018
1876-1877 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından Ruslar’ın Kars’a yerleştirdiği Malakanlar, Murat Saraçoğlu’nun filmi Deli Deli Olma’da (2009) Mişka karakteri üzerinden ele alınır. Filmin ana karakteri Mişka’yı Tarık Akan canlandırır. Deli Deli Olma, Tarık Akan’ı beyazperdede seyrettiğimiz son film olduğu için ilgiyi hak eder.
Murat Saraçoğlu’nun, 120 (2007), O… Çocukları (2008) gibi iki ayrı dokunaklı hikâye barındıran filmlerinin ardından sinema kariyerini Şerif Sezer ve Tarık Akan’ın göz alıcı oyunculuklarıyla doruğa taşıdığı dram ve komedi harmanı Deli Deli Olma, seneler sonra iki ustayı yine karlı bir coğrafyada yan yana koyar. Filmde kötü hastalık nedeniyle hayatını kaybeden bir karakter olan Mişka, Malakan olduğu için köyün önde gelen, sözü geçen ihtiyarı Popuç (Şerif Sezer) tarafından hep dışlanır; aslında aralarında hâlâ geçmişten kalan bir aşkın hükmünün sürdüğü ise sonradan ortaya çıkar. Tarık Akan, öz kültürüyle hayatını idame ettirmeye çalışan, uysal ve duygusal bir Malakanı canlandırır.
Tarık Akan’ın hayat verdiği Mişka’yı doğru aktarabilmek için Kars’taki Malakan Dostlar Derneği’yle iletişime geçilir. Malakanların tarihine, kültürüne ilişkin aylar süren araştırmalar yapılır. Terekeme ağzının doğru aktarılabilmesi için sayısız okuma gerçekleştirilir. Bu süreçte Tarık Akan ve çocuk oyuncu Cemile Nihan Turhan bir buçuk ay piyano eğitimi alır.
Murat Saraçoğlu, filmde köylüleri hoşgörülü, eğlenceli insanlar olarak yansıtır. Müzik öğretmeninin çocuklara öğrettiği “Kardeş Olun Ey İnsanlar” adlı Beethoven bestesiyle dostluk, birlik çağrısı yapar.
Kartpostal İmajının Ardında Bir Halk Kahramanı
Tarık Akan, 1970’de Ses dergisinin düzenlediği bir yarışmayla Yeşilçam’a giriş yapar. Bir süre polisiyede, uzun süre güldürülerde ve Gülşen Bubikoğlu ile özdeşleştiği aşk filmlerinde yer alır. Ancak işçi sınıfının mücadelesini, Kürt sorununu da sayısız filmle filmografisine ekler. Böylece “kartpostal” imajının ardında bir halk kahramanı yaratır. 1965’ten itibaren sol hareketi büyüyüp yayılır. Bu yıllarda henüz Damat Ferit olan Akan, 90’lara dek oynadığı güldürülerin, melodramların yerini toplumcu gerçekçi filmlere bırakır. Baraj (1977), Maden (1978) ve Kanal (1979) filmleriyle başlayan toplumsallaşma hareketi, Sürü (1979) ve Yol (1982) ile taçlanır. Adak (1979) ve Demiryol (1980) gibi yapımlar ise Akan’ın kariyerine yerleşen bu kahramanlığı pekiştirir. Deli Deli Olma, Tarık Akan filmografisi içerisinde huzurlu bir son limandır.