Yeryüzündeki Cehennem: Auschwitz-Birkenau Toplama ve Katliam Kampı

Öğrenciliğimin son senesinde, 22 senelik yaşamımda ikinci kez yurt dışına çıkmıştım. Bilmediğim bir diyarda, dilini konuşmadığım insanların arasında tam 4 ay boyunca yaşayacaktım. Korkuyla heyecan bir aradaydı. Neler öğrenecektim, nelerle karşılaşacaktım, hiçbir fikrim yoktu. Prag’da geçirdiğim günler bana çok şey öğretti, tarihlerinde bizim tanımadığımız acıları görmüş ama sonunda özgürlüklerine kavuşmuş, büyük bir geleneği omuzunda taşıyan […]

Zula’nın İlk Oyunu Nadja: Fiziksel Tiyatro ve André Breton Üzerine Söyleşi

Ağustos 2016’da Furkan Yazıcı’nın kurmuş olduğu, disiplinlerarası sanat üretmek amacı ile yola çıkan, şimdilik fiziksel tiyatroyu merkezine alan bir oluşum Zula. Avangart olana ulaşma hedefiyle performansı, tiyatroyu, videoartı, resim ve fotoğrafı, illüstrasyonu, dansı kullanarak zula’layan Zula’nın ilk oyunu ise “Nadja André Breton Olmak”. Militarizm ve erkeklik üzerine söyleyecek çok lafı olan oyunun yazarı Aziz Er […]

Çağdaş Bir Sisifos Hikâyesi: The Newsroom (2012)

Üzerinde yaşadığımız dünyanın, insanların varoluşundan beri Hobbesyen bir dünya olduğunu, şiddetin ve savaşın insanların, deyim yerindeyse, kanında olduğunu ve bu nedenle içinde yaşadığımız sistemin bizim için en uygunu olduğunu savunan muhafazakâr kinik insanlarla eminim karşılaşmışsınızdır. Öyle ya, eğer bugünkü sistem gerçekten Francis Fukuyama’nın The End of History and the Last Man isimli kitabında dediği gibi […]

Sanatın Farklı Tanımları: Platon ve Aristoteles’e Göre Sanatın Gerekliliği

antik yunan

Sanatın var olma sebebini ve anlamını açıklığa kavuşturabilmek için kuramcılar, sanatçılar, eleştirmenler, sanatseverler neler yüklememişlerdir ki sanata. Estetik bir eğlendiri olmalı, insanı yetiştirmeli, haz vermeli, hayat dersi niteliği taşımalı gibi görüşlerin yanı sıra, iki işlevi birden yürüterek hem eğlendirip hem öğretmesi, hatta insanları yaşamın derin karanlıklarından kurtarıp ruhlarını Tanrıya doğru çevirmelerini sağlaması bile beklenmiştir sanattan. […]

Gerçeğin Dayanılmaz Ağırlığı: Anomalisa (2015)

Macera dolu anlara özendiğimiz bir çağda yaşıyoruz. Çoğumuz Facebook’ta, Instagram’da heyecanlı yaşamların donmuş anlarını takip ediyor, kendi yaşamlarımız için de benzer hayaller kuruyoruz. Sessiz, monoton, sıradan dakikalara, saatlere, günlere sabrımızın kalmadığı bir dünya bu. Yeni bir varoluş tanımlanıyor adeta, sıkıcı gerçeğin sümen altı edildiği bir illüzyonun büyüsüne kapılıyoruz. Hâlbuki çoğumuz hayatın gerçeğini biliyor, sıradanlığını çok […]

Beden ve Ruhun Çatışmasına Dair: On Body and Soul

Dejavuyu ruhun, beden zamanından daha hızlı gitmesi olarak açıklayan bir teori mevcut. Buna göre gelecekte yaşanacak olayların rüyalarda önceden görülebildiğini savunulur. Rüyalar; içerdikleri gerçeküstü öğeler, semboller, şifreler ve doğrusal olmayan zaman yapısı sayesinde merak uyandırırlar. Kimi zaman geleceğe ait bir ipucu olarak görülür, kimi zaman zaten vuku bulan bir kişiyi/olayı/kavramı temsil ettiği varsayılır, kimi zaman […]