Bilinçaltımızdaki düşünceleri, yaşanmışlıkları ve hayal gücünü sentezlediğimizde sürrealizm edebiyata dokunur ve kendine has olan o güzelliği ortaya çıkar. Kimi yazar için gerçeklik ön plandadır, belli bir kurgu yapılır ve yaşamdan kesitler anlatılmaya çalışılır. Ancak sürrealist yazarlara göre yaşanmış olanı yazmak değil de yaşanılana farklı bir pencereden bakmak, objeleri hiç olmayan şekliyle tasvir edip kelimelere mana […]
Ay: Ekim 2017
Yitik Ülke’nin Sözcükler Ormanında Kadir Aydemir

Yazma tutkusunu bir lanet olarak tanımlayan, Yitik Ülke Yayınları’nın kurucusu ve genel yayın yönetmeni Kadir Aydemir, şair ve yazar kimliğinin yanında üç sayı çıkan, ilk haiku şiir dergisinin de (Haikum) yaratıcısı. Gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbette Yitik Ülke’nin en organik ve güncel projelerinden, yayıncılıktan, kitaplardan ve her sanat dalının bir gün mutlaka besleneceği şiirden konuştuk. Keyifle okumanızı […]
Dönüşen Karakterler Üzerinden Dizilere Yolculuk

Kurmaca bir hikâye, kabaca bir(kaç) karakterin başından geçen olaylar olarak belirtilebilir. Bu olaylar sürerken söz konusu karakter(ler) bir dönüşüme uğrar. Fiziksel olmasından daha öte ruhsal olan bu dönüşüm sürecine ‘karakterin yolculuğu’ denir. İlk modern kurmaca olarak nitelenen Odyssey’den beri çoğu (edebiyat, sinema, tiyatro, bale, opera, vb.) yapıtta ana karakterin ya olgunlaştığı, ya fiziksel bir dönüşüm […]
Bu Böyle Nasıl Bir Bahardır? Bütün Sürgünlerin Lahana Olarak Hesaplandığı

İnsanın merhamet, şefkat, sevgi ve adalet gibi temel duygularını yitirmesi, zulmü araç olarak kullanması ihtimalinin kapılarını açan bir felakettir. Köklü duyumsamalardan biri olan zorunlu göç ve savaş gibi toplumsal meselelerin temelinde işte bu yoksunluklar başrol oynarken, Turgut Uyar “…Bu böyle nasıl bir bahardır/Bütün sürgünlerin lahana olarak hesaplandığı….” [1] mısraları ile araya girer. Normalleştirilen acıların, zaman tarafından […]
Kış Uykusu’nun Arka Kapağı: Sinema, Felsefe Fln…

Bu bir film analizi değildir! Kış Uykusu’na (2014) dair söylenebilecek çok şey var; önemli bir kısmı benim haddimi aşar, bir kısmını ise ben şu an söyleme hevesinde değilim. Ben, kira geliriyle yaşayan entelektüele tutulmuş adamın biriyim. Film, işin bahanesi. Dücane Cündioğlu’nun “Sinema ve Felsefe” adlı kitabının arka kapak yazısı “Sanat ve sanatçı mı istiyorsunuz, dua […]
Matrakçı Nasûh’un Kent Mimarisine Bakan Tasvirleri

“Nasûh bin Karagöz bin Abdullah el-Bosnevî”, namıdiğer Matrakçı Nasûh; topoğrafik resim geleneğinin öncülerinden biri olarak görülür. Eserlerini ağırlıklı olarak Kanunî Sultan Süleyman döneminde veren Nasûh’un kartvizitinde tarihçi, matematikçi, silahşör ve yine kendisinin icat etmiş olabileceği düşünülen “matrak” isimli savaş oyunundan dolayı Matrakçı ünvanlarına sahiptir. Akademik kaynaklarda* Nasûh’a yönelik, Kanunî’nin oğullarına 1529’da düzenlenen sünnet töreninde Atmeydanı’na […]