Arayış, Benciliyet, Özgürlük Sanrısı: Jean-Luc Godard’ın Karakterleri

Umutsuzluğun zaferiyle sonuçlanan À bout de souffle’dan (1960) mı, Alphaville’in (1965) huzursuz ve ürpertici dünyasında yaşayan hayat mahkûmu kadınlardan mı, Yeni Dalga’nın etkileriyle sıra dışı bir burjuvazi eleştirisine dönüşen Week End’in (1967) fovist renklerinden mi başlasam; yoksa Vivre sa vie’de (1967) olduğu gibi kendini beklenmedik bir ömrün ortasında bulmanın dehşetinden mi dem vursam bilemiyorum. Pierrot […]

Can Aytekin’in Boş Ev Sergisi: Ev, Yalnızca Yaşadığımız Yer Midir?

Küratörlüğünü Eda Berkmen’in üstlendiği Can Aytekin’in Boş Ev sergisi, 15 Temmuz 2018 tarihine kadar Arter’de ziyaretçilerini bekliyor. Ev dediğimiz nedir? Kâğıt üzerindeki taslaktan dört duvara dönüşene dek hangi aşamalardan geçer? Hafızamızda nasıl yer edinir? Sanatçı Can Aytekin, soyut kavramlardan yola çıkıp geçmişe ait unsurları bugünde sabitlerken benzeri soruların peşine düşüyor. Özetle, bir evin var olma […]

Özgün Bir Sergi Deneyimi Arayanlara: Mat Collishaw’dan Eşikler

16 Mayıs-29 Temmuz 2018 tarihleri arasında Yapı Kredi Kültür Sanat’ı ziyaret ederseniz Mat Collishaw’un Eşikler (Thresholds) sergisini deneyimleme şansını yakalayabilirsiniz. Dünyaca ünlü sanatçının şu sıra dünya turnesinde olan sergisi, ilgililerine 18. yüzyıla ait bir fotoğraf sergisini sanal gerçeklik gözlüğüyle ziyaret etme olanağı sunuyor. İngiliz bilim insanı ve fotoğrafçılığın öncüsü William Henry Fox Talbot’a ait 1839 […]

Sinemanın Unutulmaz Dans Sahneleri: Neşe, Keder, Çokça Müzik!

“Oy­sa uykuyu severim ben, gerçekten severim çünkü uyu­duğum zaman rüya görürüm. Rüyamda sevdalanır, geçici bir aşkın bir anlık alevinde tutuşurum; gezgin bir oyun­cu olurum o zaman, derin sularda avlanan bir balıkçı, bir Çingene falcı; yasak ağacın yapraklarını bile yalayıp yu­tar, yıkılana kadar içip dans ederim.” Eduardo Galeano, Kucaklaşmanın Kitabı Sinema tarihinde müzikal dendi mi Singin’ in the […]

Lütfi Ö. Akad Sinemasının İlk Dönemi: Vurun Kahpeye’den Beyaz Mendil’e

Aksiyon, macera, gerilim, halk hikâyesi, özellikle de dram türünün sinemasında öne çıktığı Lütfi Ö. Akad, Türk sinemasının yenilikçi yönetmenlerinin başında gelir. Sinemamıza hem kamera hareketlerini sokar hem de daha sonra Fransız Yeni Dalgası ile ortadan kalkacak olan fadeleri kaldırmaya yönelik ilk cesur adımı atar. Kamera hareketlerini bir anlam yaratacak şekilde, ağırlıkla aksiyon ve gerilim sahnelerinde […]

Bu Bizim Ekmek, Kalınca Bir Yufkadır: Bizim Köy

Henüz on sekiz yaşında acemi bir öğretmenken köyde geçirdiği zamanları aktardığı notlar, Cumhuriyetin yirmi beşinci yılından itibaren Varlık dergisinde “Bir Köy Öğretmeninin Notları” başlığıyla yayımlanan Mahmut Makal, böyle bir doğallıkla ilk kez karşılaşan okuyucusunu çarpacağından habersizdir. Kör ışıkta, iki bavulu üst üste koyup masa yapan, köy enstitüsünden edindiği klasiklerle dünyaya açılan, öğrencilerini de o dünyaya […]