Üzerinde yaşadığımız dünyanın, insanların varoluşundan beri Hobbesyen bir dünya olduğunu, şiddetin ve savaşın insanların, deyim yerindeyse, kanında olduğunu ve bu nedenle içinde yaşadığımız sistemin bizim için en uygunu olduğunu savunan muhafazakâr kinik insanlarla eminim karşılaşmışsınızdır. Öyle ya, eğer bugünkü sistem gerçekten Francis Fukuyama’nın The End of History and the Last Man isimli kitabında dediği gibi […]
disiplinlerarası
Sanatın Farklı Tanımları: Platon ve Aristoteles’e Göre Sanatın Gerekliliği
Sanatın var olma sebebini ve anlamını açıklığa kavuşturabilmek için kuramcılar, sanatçılar, eleştirmenler, sanatseverler neler yüklememişlerdir ki sanata. Estetik bir eğlendiri olmalı, insanı yetiştirmeli, haz vermeli, hayat dersi niteliği taşımalı gibi görüşlerin yanı sıra, iki işlevi birden yürüterek hem eğlendirip hem öğretmesi, hatta insanları yaşamın derin karanlıklarından kurtarıp ruhlarını Tanrıya doğru çevirmelerini sağlaması bile beklenmiştir sanattan. […]
Cemalettin Seber ve Bizim Kapı Önü Hikâyelerimiz
Sunay Akın’ın anlatımıyla öğrendiğimiz bir hadisede, Darphane’de müdürlük vazifesinde olan Cemalettin Seber adında bir zattan bahsedilir. Olay, Seber’in görevi icabı bütün yolsuzlukları tespit edip rapor ederek tüm bu raporları Ankara’ya göndermesinden dolayı mükafat beklemesi fakat aksine dönemin bakanının kendisini teftişe çıkagelmesi ile vuku bulur. Karşılama esnasında bakan, zat-ı muhteremin elini dahi sıkmaz. Darphane koridorlarında teftişi boyunca gezerken […]
Işık, Doğu Ekspresi’nden Yükselir: Tahir Enes ile Kars’a Yolculuk
“Bir lamba yanıyor hafif ve sarı Garip bir yolculuk, tren ve geyve Bir hançer bölüyor, ah… rüyaları: Bir rüya, bir hançer, bir el: ve, ve, ve… Lambalar yanıyor hafif ve sarı Gece kar yağacak sabaha kadar Toprakta et, kemik çatırtıları… Yarı ölüleri bir korku tutar, Değince bir taşa kafa tasları, – Ölüler ki yalnız tırnakları […]
Şurada Belki Bir Çatı Vardır, Göğü Kapatmayan Ama Başıma Yağacak Taştan Koruyacak Mesela
Benim, hukuk fakültesinde görevli birisinin, sanatla ne işi olur? Elbette, bu soru hukukun sanatla ne işi olduğunu ima etmese alenileşmesi lüzumsuz olurdu. Herhangi biri olduğuma göre bana dair olanda, kamusal, yani yazılmasında lüzum bulanacak olan herhangi biri oluşumdan fazlası olamaz. Neden edebiyatla ilgilendiğim yahut ne tür müziklerden hoşlandığım alelade bir malumat olmasının ötesinde alakasız da. […]
Soğuyunca Acımaya Başlar: Medea Restoranda
Albert Camus’nün Adiller (Les Justes) oyununda siyasi bir cinayet işlemek isteyen bir ekip, kendi aralarında kurbanı tanımadan öldürmenin nasıl mümkün olacağını tartışırlar. Aşağı yukarı “Belki onun yüzünde bir leke görürüz, sabah çocuklarıyla oynadığı kahvaltıdan kalma, o zaman onu öldüremeyiz,” derler. İnsan olarak tanımadan, yüze bile doğru dürüst bakmadan fikirler üzerine suikast tasarlamaya kalkarlar. Neil LaBute’un […]