Son yıllarda Lübnan aklımıza geldiğinde zihnimizde beliren fotoğraflar genel anlamda yıkım ve insan trajedisi üzerinedir. 50’li ve 70’li yıllara ait olanlara döndüğümüzde ise bambaşka bir tablo ile karşılaşırız. Lübnan’ın Sayda şehrinde doğan ve hayatını orada sürdüren Hashem El Madani isimli bir genç, o yıllarda evinin oturma odasında 25 sent karşılığında fotoğraf çekmeye başlar. Birkaç yıl […]
disiplinlerarası
Haydi Abbas, Vakit Tamam: Orhan Veli, Cahit Sıtkı, Kemal Tahir
Bir roman, öykü ya da şiir okurken o eserin yaratıcısından da parçalar okursunuz. Attila İlhan’ın doğasına girer Cemal Süreya’nın dopdolu aşkını yaşarsınız. Ancak mektupların edebiyat içerisinde öyle samimi, öyle sıcak, öylesine dokunaklı bir yeri vardır ki onun verdiği tadı hiçbir edebi metin veremez. Çünkü mektup ile o kişinin gerçek dünyasına inme imkânı bulursunuz. Çektiği zorlukları, […]
Sürrealite, Yaşanmış Bir Sukut-u Hayalin Yansıması: René Magritte
Soyut kavramları temellendiren somut edinimler, kimi zaman bir sukut-u hayalden kimi zaman ise travmatik bir geçmişten kopamaz ve ait olduğu sanatçının ardından gelir. Henüz 13 yaşındayken intihara meyilli annesinin cesedinin nehirden çıkartılmasına şahit olan René Magritte bu esnada annesinin ıslanmış elbisesinin bir şekilde yüzüne yapışması imgelemini hayatı boyunca unutabilecek midir? Magritte’in beynindeki arka bahçe, bir […]
Zerdüşt Henüz Olympos’tayken: Tragedya’nın Doğuşu’ndaki Dionysosçu Yargıya Dair
“Evet, hukuk felsefesi! O bütün ahlaksal bilimler gibi daha kundakta bile olmayan bilimdir.”(1) Giriş Nietzsche’de tragedya yaşamın çelişki dolu, irrasyonel oluşu, doğanın adaletsiz ama kayıtsızlığından ötürü eşit davranması gibi ‘olanı’ ifade eden olumlu bir göstergedir. Yargıç maskesi takmış deus ex machina ise olanı, yasa koyucu pozisyonunda ve onun uygulayıcısı olarak, belli bir çıkar doğrultusunda yeniden […]
Sen Sür Realizme, Ben Var’lığımda İnerim: Ttutte
Gerçeğin üstünden bilincin altına serbest atlayış denemeleri yapan dijital sanatçı ve illüstratör Tuğçe Arıöz, namıdiğer Ttutte; 1920’lerde Freud’tan ilham alan ve Fransız sanatçıların gölgesinde yeşeren sürrealist sanat akımının güncel ve başarılı yeni örneklerini üretiyor. Ttutte, art-his takipçileri için hazırladığı özel seçkisinde bizleri hayal dünyasına davet ediyor.
Johnson Tsang’ın Esneklik ve Parçalanmışlık Serisi: Lucid Dreams
Hong Konglu sanatçı Johnson Tsang’ın seramik üzerindeki hâkimiyetinden doğan heykelleri, çoklu kişiliklere sahip, deforme olmuş ancak bir o kadar da gerçek yüzleri barındırıyor. Kore Gyeonggi Uluslararası Seramik Bienali ve 2012 Tayvan Uluslararası Seramik Bienali’nde ödül alan sanatçı, ‘Lucid Dreams’ adlı serisiyle tek bir yüzeye onlarca formu sığdırarak, anlık mimikleri ve duygu hâllerini sabitliyor. Esnekliğin yanı […]