Vizyona Göz Kırpan Festival Filmleri

Columbus

İstanbul Film Festivali bir ritüel. Ama giderek pahalılaşan bir ritüel. Burada suçu İKSV’ye atmak en kolayı. Hâlbuki hem ülkedeki alım gücü yıldan yıla azalıyor, hem de bir filmi üretmenin, dağıtmanın ve göstermenin maliyeti artıyor. Ayrıca iş, kişi başı 45 TL’ye bilet almakla da bitmiyor. Bunun ulaşım ücreti ve yanında yeme-içme gideri de var. Bir festival […]

2022 Oscar Ödülleri: Orta Şekerli Filmlerin Gecesi

Oscar sinefillerin suçluluk zevkidir. Popüler kültür öğesi olduğunu, bu yüzden yapılan seçimlerin sanat/beğeni açısından yapılmadığını bilirsin. Önemli olan Hollywood’daki sektörün devamlılığını sağlayacak, maddi ve manevi açılardan onu besleyecek yapımlara ödül vermektir. Bundan dolayı “En İyi Film” kategorisinde ödül yapımcıya verilir. Diğer yandansa şov olduğunu bildiğin bu şaşaalı gösteriyi izlemekten, adayları/kazananları/kaybedenleri eleştirmekten kendini alamazsın. Bu yazı […]

Nomadland (2020): ABD’de Göçebe Olabilmek

Bir olayın, durumun, kişinin tarihinden bağımsız değerlendirilemeyeceği düşüncesindeyim. Tarih, bir şeyi (kişi, olay veya ülke) oluşturan etmenler hakkında fikir verir. Bu sayede onun derinlemesine incelenmesine ve mevcuttaki durumunun anlaşılmasına olanak tanır. Tarihin bu önemli fonksiyonunun günümüzde mevcudiyeti devam eden ülkeler değerlendirilirken es geçildiği kanısındayım. Bilhassa Amerika Birleşik Devletleri (ABD) gibi geçmişi birkaç yüzyıla dayanan ülkeler […]

Makineler De Âşık Olup Yas Tutabilir Mi?: Üç Duygu Durumu, Üç Dizi

Son yazımda insanların tektipleştirilmelerinden ve duygusuzlaştırılmalarından dolayı gittikçe makineleştiklerinden bahsetmiştim. Onun devamı olarak görülebilecek bu yazıda ise makineleşmeyi engelleyebilecek üç duygu durumundan ve algılanma biçimlerinden bahsetmeye çalışacağım. Bunu da son yıllarda yayınlanmış üç dizi aracılığıyla yapacağım. 2010’larda ergen olmak üzerine: We Are Who We Are İlk dizi İtalya’daki bir Amerikan askeri üssünde geçen We Are […]

Filmekimi’nin Ardından: Bu Yıl Ne İzlesek?

İstanbullu sinemaseverlerin her yıl merakla beklediği bir Filmekimi daha geride kaldı. Benim için öne çıkan yapımları özetlediğim bu yazımda, yıl boyunca izleyebileceğiniz öneriler de bulacaksınız. Bu yılki Altın Palmiye’yi kazanan Parasite, gerilim-dram-komedi öğelerinin dozunu iyi ayarlayan bir sınıf eleştirisi. Joon-ho Bong tür klişelerini yerli yerinde kullandığı incelikli senaryosunu, benzer titizlikteki yönetmenliğiyle perçinliyor. Film, yıl sonu […]

Fosse/Verdon (2019): Bob Fosse ve Gwen Verdon Üzerine

Bob Fosse’yi tanımam üniversite yıllarına rastlar. Önce 70’lerin ünlü müzikallerinden Cabaret‘i (1972) izledim. Ardından televizyonda şans eseri Lenny‘ye (1975) denk gelmiştim, yönetmeninin Fosse olduğunu görünce şaşırdığımı hatırlıyorum. Birkaç yıl sonra All That Jazz‘ı (1978) izleyince nutkum tutuşmuştu ki hâlâ favori filmlerimden biridir. Fosse’yi gündemime tekrar aldıran, pek gürültü koparmasa da benim mest olarak seyrettiğim Fosse/Verdon […]